Kulis cadısı; Meriç Bardakçı’nın gözünden…

 

“Hayallerini er geç tamamlayan, kendini kısaca “Vacid” olarak tanımlayan genç  kuşak oyuncularımızdan; Poyraz Deniz Genç üzerine…”

 

 

“Su akar yatağını bulur.”

 

İlk etapta, Yunus Emre’nin kendisi için çok özel olduğunu söyleyerek konuya giren genç oyuncu; tam bir tiyatro sevdalısı.

 

“Hayal ettiğiniz, çağırdığınız her düşünce size geri gelir;

diyerek konuya giren Poyraz Deniz Genç, tiyatro ile acaba nasıl ilişkilendi?

 

 

“Ego ve önyargı aslında bir oyuncunun en büyük düşmanı. Yaratıcılık da burada başlıyor.”

 

Ben İzmir Devlet Tiyatrosu’nda görev yapmaktayım. Daha önce özel tiyatrolarda başladığım bu serüveni şimdi çok köklü bir kurumda devam ettiriyorum.

Almanya’nın Stuttgart şehrinde doğdum. İlköğretim sürecinden sonra İstanbul da orta ve lise eğitimi sonrası İstanbul Aydın Üniversitesi drama ve oyunculuk fakültesi güzel sanatlar bölümünden mezun oldum.

 

Tiyatro ile ilişiğim küçük yaşlarda Almanya’da başladı.

 

Öğretmenlerimiz bizi sosyalleştirmek için çeşitli oyunlar, metinler ve şiirlerle her festivali orda gelenek olan.”Fastnacht” zamanları balolar, gösteriler, şovlar hazırlanıyordu. Makyaj, sahne ve etkinlikler derken herhalde bu yolda yürümem için vesile oldu. O zamandan beridir başladığım yolu şimdi seyirci karşısında gerçekleştiriyorum.

 

“Tabii ki her yol bana göre şölen… Bu şölene eşlik eden Yunus Emre Projesi benim için oldukça kıymetlidir.”

 

Yunus Emre; bilindiği üzere toplumumuzun, kültürümüzün, dilimizin en büyük temsilcilerinden.

Halkın dilini, duygularını, düşüncelerini büyük bir üs ile aşk yolunda çok derin bir ruhani dil ile hayata dökmüş, içimize dokunmuştur.

 

Poyraz Deniz’in Yunus Emre ile tanışıklığı; Kültür Bakanlığı’nın projesi ile şekillenmiştir.

 

Güzel Sanatlar müdürlüğü Devlet Halk Dansları Topluluğu ve Devlet Tiyatrosu’nun ortak yapımı olan Yunus Emre” Derviş” rolü için oyuncu arandığı haberini duyurunca olanlar olmuş.

 

 

Ego ve önyargı aslında bir oyuncunun en büyük düşmanı. Yaratıcılık da burada başlıyor. Metne tamamen saf ve çok yönlü bakabilmek!

 

Role hazırlık sürecini merak ettiğimiz oyuncu; her rolün yeni bir macera olduğunu söylüyor.

Beden ve zihin en büyük enstrümanımız!

Bir eyleme bir düşünceye, duyguya sahip olabilmek önce saf bir boşluk ile başlıyor. Sonra karakterin inşası için yer açılıyor. Fikir yaratı becerisi ile doğru orantılı ilerlemelidir.

 

Yunus Emre benim için çok ayrı bir deneyim oldu.

 

Yunus Emre gibi biz de deneyimlerimizin yansıması oluruz.

Yenidünya bizi öz ve ruh olgusundan uzaklaştırdı ve yeni düzen bunun üzerine kurulmuş. Hazcılık ve ben yani bencilik bir bakış ile…

 

Yeni dünya bize tüketmeyi, düş kurmamayı, ruh olgusundan uzak durmayı, madde dünyasını, ahlâk yoksunluğunu, sevmeyi, sevilmeyi unutturdu ve bunun için ne gerekiyorsa yapıyor. Haz duymayı, ben için yaşamayı, çıkar ve bencillik üzerin kurulu içi boş bedenler haline dönüştü siluetler. Ölümün farkında bile olmayan ölümsüzmüş gibi yaşayan, yaşadıkça daha yoz yaşamak için ellerinden geleni yapan bir insan nesli dönüşümü umarım olmaz.

 

Yunus Emre okumak, bilmek, anlamaya çalışmak en büyük ilaçlardan biri. Bir karakter örneği arıyorsanız o hepimiz de var. Ama ortaya koymak zahmetli ve meşakkatli iş.

 

“Oyunculuğun her alanda ilerlemesi benim hedeflerimin arasında.”

 

Tiyatro oyunculuğu biricik bir olgu.

Geçen hafta Bornova Bozkurt Kuruç sahnesinde İzmir Devlet Tiyatrosu oyunlarından” Moira’nın Gece Döngüsü’nü” seyrettim. Öncelikle dekor çok sade ve işlevsel.

Oyunculuklara gelince özellikle Genç Adam ve oyunda maskeli adamı oynayan sahne çok etkileyici.  Oyun etkili ve farklı bir seçenek sunuyor izleyiciye. Tabii benim için TV, sinema, dizi de ayrı bir dünya.

 

Çağı yakalamak gerek. Oyunculuk daha da zorlaşıyor.

 

Çünkü zaman artık hızlı akıyor. Seyirci daha aktif.

Yeni metinlerin, rejilerin, fikirlerin ortak noktası günümüzün hakikati. Sinema bu konuda çok başarılı. Tiyatro da büyük bir değişim içinde. Yenilikçi, farklı ve değişime açık. Çok iyi yönetmenlerimiz, oyuncularımız, dekorcularımız, kostümcülerimiz ve dramaturglarımız var.

 

Bir daha ki oyunlarınız ne zaman?

 

Moira’nın Gece Döngüsü tarihi belli değil. Önümüzdeki aylarda devam edecektir.

Yunus Emre “Derviş” ise 20 Şubat AKM TT Opera Sahnesi İstanbul’da sahne alacak.