Yorulmak da Anneliğe Dair / Noa’ya Mektup – Sepin Sinanlıoğlu
Çocuk Edebiyatı

Yorulmak da Anneliğe Dair / Noa’ya Mektup – Sepin Sinanlıoğlu

Hale Şenözgen Buruş

Üzüntü değişir ama bazı şeyler hiç değişmez. Seni çok seviyorum. Bu, mesela, hiç değişmez. Sevgi geçmez.”

— Noa’ya Mektup

 

Anneler Günü yaklaştığında, çoğu zaman güçlü, özverili, hep hazır ve her şeye yetebilen anneler gelir akla. Ama gerçek annelik her zaman öyle midir? Noa’ya Mektup, bu soruya sakin, derin ve içten bir cevap veriyor. Ayşe Deniz Şahin’in çizgileriyle hayat bulan bu kitapta (Doğan Çocuk Yayınları), anne çocuğuyla oyun oynamak istemez. Noa buna çok içerler, annesinin onu artık sevmediğini düşünür. Ertesi gün gelen mektup ise yalnızca Noa’yı değil, belki de biz yetişkinleri de derinden etkiler.

 

Anne, açıkça kendi kendisiyle vakit geçirmesi gerektiğini, zaman zaman hiçbir şey yapmak istemediğini ama Noa’ yı ne kadar sevdiğinin değişmediğini anlatır. Bu açıklık, Noa’nın içini onarır. Çünkü çocuklar da bilir: Gerçek ilişki, açıklıkla, güvenle, olduğu gibi olma izniyle kurulur.

 

“Her şeye gücü yeten” bir ebeveyn midir çocuğun ihtiyacı? Sanmam.

 

Anneler Günü’nde de her şeyin mükemmel olması gerekmez. Bazen anneler de yorulur, susar, durur. Yalnız kalmak ister. Molaya ihtiyaç duyar. Ama aradaki sevgi hep vardır, kalıcıdır. Çocuklar, özellikle annelerini göremedikleri, dokunamadıkları, o teması kaybettikleri anlarda, sevginin de azaldığını sanabildikleri bir yaş döneminden geçerler. Oysa zaman zaman uzaklaşsak da sevgi daimdir. Belki de bu durumu çocuklara anlatmanın en yumuşak yollarından biri bu kitap. Annelerin her zaman neşeli, enerjik ya da oyun oynamaya hazır olmayabileceğini; onların da türlü türlü duygular yaşayabileceğini fark ettiriyor. Bu fark ediş, çocukla anne arasındaki bağı koparmak yerine derinleştiriyor.

Ve belki de en kıymetlisi: “Her şeye gücü yeten, her şeyi her an yapabilen” değil, “gerçek” bir ebeveyn olmak.

Ben bu kitabı tam da bu yüzden, Türkiye’den Amerika’ya gelirken yanıma aldım. Kendi çocuğumla aramda kurmaya çalıştığım sahici bağı, zaman zaman yaşadığım tükenmişliklerde bile sevginin baki kaldığını hatırlamak ve anlatabilmek için.

 

Noa’ya Mektup, bazen bizim kelimelere dökemediğimiz o hâlleri, sonrasında içimizi pişmanlıkla dolduran çıkışlarımızı, hem bize hem çocuklarımıza naif ve duygu dolu bir yerden anlatıyor.

Ayşe Deniz Şahin’in çizimleriyle can bulan yemyeşil sayfalarda, arıların vızıltısı, kuşların sesi, rüzgârın esintisini, manolya ağacının altına oturmuş bir çocuğun sessizliğini hissediyoruz. Kitabın doğayla iç içe huzurlu atmosferi, hikâyenin duygusunu daha da derinleştiriyor.

Ve hepimize fısıldıyor:

Bazen ilişkilerimizde sular dalgalansa da, sevgi hep oradadır.

 

Bugün, sadece biyolojik anneleri değil, sevgiyle, şefkatle, sabırla tüm canlılara annelik yapan herkesi kutlamak istiyorum. Annelik, sadece bir canı dünyaya getirmek değil, o canı sevgiyle sarmak, güvenle büyütmek ve bazen yorulmak ama sevginin hep daim kalacağını bilmektir.

Bugün, tüm annelere teşekkür etmek, onlara minnettarlığımı sunmak istiyorum. Anneler Günü, sadece bir gün değil, tüm yıl boyunca sevginin, şefkatin ve fedakarlığın elinin üstüne de olduğu, şiddet sarmalından uzak, özgür ve nefes alan bir gün olmalı.


Kitap Adı: 
Noa’ya Mektup

Yazar: Sepin Sinanlığolu

Yayınevi: Doğan Yayınları

Resimleyen: Ayşe Deniz Şahin

Yayınevi: Red House Kidz

İlk Baskı Yılı: 2023