Yazar ve Yazman
Öykü

Yazar ve Yazman

Yunus Çinçin

Ferit Edgü’ye,

Bir yazmanım var. Ne söylersem yazıyor.
Ama yazmanımın garip bir de huyu var: Yazarken söylediklerimi
değiştiriyor.
Örneğin, ben “Babamla, bülbül dinlemeye Bokludere’ye giderdik”
diyorum.
Önüme gelen daktilo edilmiş metinde ise şöyle bir cümle okuyorum:
“Evde sıkıntıdan boğulduğumuz gecelerin sabahında, daha gün
doğmadan yola koyulur, şafak sökmeden vardığımız Söğütlüdere’de
bir ağacın altına oturur, bülbüllerin ötüşünü dinlerdik. Gün
yükseldiğinde, bülbüllerin sesini karga sürülerinin sesi alırdı.”
Ya da, örneğin ben, “Aşk insanın içindedir” mi, diyorum. Önüme
gelen kâğıtta şöyle bir cümleyle karşılaşıyorum: “Aşk iki insan
arasında oluşur, ama çoğu kez yalnız birinin gönlünde gelişir.”
Örnekleri çoğaltmanın gereği yok.
Yazmanımın ne mene bir kişi olduğunu yeterince belirliyor bu
örnekler.
Kaç kez ona yol vermeyi düşündüm. Ama bir türlü
gerçekleştiremedim bunu.
Yazılarımı, öykülerimi onun yazdığı gibi yayımlamayı
sürdürüyorum.
Üstelik kendi adımla.

“Bunun ne gibi bir sakıncası var? Neden bu kadar sorun ediyorsunuz bu durumu?” diye sordu psikoloğum.

Bunun bir sorun olup olmadığını. Sorunsa ne gibi bir sorun olduğunu düşünmeye başladım.

“Bu sorunuza iki cevabım var. Birinci cevabım,”Aslında bu durumu sorun etmiyor, içinde bulunduğum durumun nedenini ya da nedenlerini anlamaya çalışıyorum.”İkinci cevabım,” Hayatımız sakıncasız olduğunu düşündüğümüz, yüzleştiğimizde olumsuzluklarıyla hayatımızı alt üst eden pek çok sakıncalı durumla dolu. Sorun etmediğim pek çok şeyin daha sonra karşıma sorunlar yumağı olarak çıkacağını düşünüyorum.”

” İki farklı cevap. Tıpkı, Yazar’ın söyledikleri ve Yazman’ın yazdığı gibi.”

“Bir ben mi var benden içeri?”*

“Öyle de denebilir ama sizin durumunuzun farklı bir boyutu var.”

“Ne gibi bir farklılık? ”

“Yazar tarafınız yazmanın ne olduğunu anlayıp içselleştirmiş. Yazman tarafınız ise yazman olmanın ötesine geçememiş.”

“Yani?”

“Tüm yazmanlar gibi, duygu ve düşüncelerin süslü ve gösterişli ifade edildiğinde daha etkileyici ve sanatsal olduğunu düşünüyor.”

“Ne önerirsiniz?”

“İçinizdeki yazmanın yazar olgunluğuna erişmesine yardımcı olmanızı.”

“Nasıl?”

“Söylediğiniz gibi yazması için ikna ederek.”

“Bunu nasıl başarabilirim?”

” Yazarlık, kendimize sorduğumuz sorulara bulduğumuz cevaplardır biraz da.”

 

*Yunus Emre