Sadece edebiyat alanında değil farklı kültür-sanat alanlarında da kamplar, paneller, şölenler, sempozyumlar düzenliyorsun. Bu yüzden de çok farklı alanlarda kendini geliştirmiş ya da geliştirmek isteyen insanları ortak bir çembere alıyorsun. Bu çeşitlilikten memnun musun? İlerleyen zamanlarda da farklı alanlarda devam etmeyi düşünüyor musun yoksa kapsamı daraltacak mısın?
Bir aradalık fikrinin mümkünlüğü heyecan verici. Elbette neyin bir aradalığı da önem taşıyor. Belki de en çok bunu önemsiyorum. Düşünmenin, sorgulamanın git gide değersizleştirildiği günümüzde, sanatın ne olduğu üzerine de düşünmemiz, inatla hayata sızmamız gerekliliğini düşündüğümden olsa gerek, sanat-hayat birlikteliğini hayata geçirme isteği benimki.
Çeşitlilik, deneysel olana kapı açtığından, daraltmayı düşünmem, bilakis daha da farklı alanlar, disiplinler, deneyimler olsun diye düşünüyoruz…
Her şey hazır mı? Baharın coşkusu dallara vurdu. Güneş yeryüzüne daha bir ılımlı yaklaşmaya başladı. Foça Sanat Köyü hazırlıklara başlamıştır diye düşünüyorum? Ki biz, yani bazı edebiyatseverler bu haberi bekliyoruz. Kesinleşen bir şeyler var mı? Ya da yapmak istediklerin neler?
Baharın gelişiyle hazırlıklarımız başladı. Bu yaz şimdilik üç kamp planladık.
“Irmak Zileli ve Murat Özyaşar’la Yaz-ı Kampı”,
“Fuat Sevimay ve Mehmet Fırat Pürselim”le “Aykırı Edebiyat-Edebiyat Mahkemesi”.
Üçüncü Kampımız Eylül’de, Başar Başarır, Deniz Yüce Başarır, Asuman Susam’la olacak.
Foça Sanat Köyü’nü böyle mi devam ettirmek istiyorsun yoksa farklı planlar ya da arayışlar içinde misin? Yani amacına ulaştığına düşünüyor musun? Yoksa yolda yeniyim, bir sürü hayallerim mi var diyorsun? Varsa hayallerini, isteklerini bizimle paylaşırsan sevinirim. Seninle aynı yolda yürümek isteyen birileri vardır belki, bizim aracılığımızla sana ulaşır. Kısacası Foça Sanat Köyü’nün geleceği hakkında neler düşünüyorsun?
Ne yapmak istemediğimi daha çok biliyorum galiba. “Okul” olmasın, asık yüzlü akademik anlayıştan uzak olsun. Kamplarımızda sabah-akşam oturumları yapıyoruz. Günün geri kalanında Foça gezisi, deniz-yüzme, köy gezileri, tekneyle Siren Kayalıkları turu düzenliyoruz. Ege coğrafyasının tanıtımı ve yaşamsal özelliklerinin de deneyimlenmesi kampların amaçlarından. Edebiyat, felsefe ve sanatın tüm diğer alanları yaşama dâhil. Yüzümüzü buraya döndüğümüzde, yaşamdan soyutlanmamız gerekmediğinin de iddiasındayız. İlgi alanlarımızla uğraş içindeyken mutlu olmak, gülümsemek, dinlenmek es geçilmesin. Başka türlü tatil olsun diye diye…
Edebiyat önceliğim, biliyorsun. Edebiyatla diğer sanat disiplinlerini bir arada deneyimlemek, deneyimletmek elbette üzerine düşündüğümüz çalışmalar.
Ve son olarak sana şunu soracağım. Yaptığın etkinlikler içinde birini seçebilecek olsan hangisini seçersin? Etkinlikler içinde unutamadığın, anılarında yer edinen bir ân var mı?
An değil de “Platon’dan Günümüze Aşk Sempozyumu” benim için unutulmaz anlar bütünü. “Aşk” benim hayatımın odak meselesi aynı zamanda. “Aşksızsan öl!” diyecek kadar olmazsa olmaz iddiasında ve hissiyatındayım. Aşk üzerine felsefî ve edebî bakışı da çok heyecan verici buluyorum… ama Raymond Carver’ın şu sorusunu da es geçmeden: “Aşk konuştuğumuzda ne konuşuruz?…”