Oyuncu gözüyle, sizce tiyatro ülkemizde neden değerlidir?
Bir söz vardır; “Tiyatro, insanı, insana, insanca anlatma sanatıdır.” diye.
Tüm hikâyenin gerçek özetidir aslında. Tiyatro, ritüellerden günümüze değin değişmeyen bir iletişim ve anlatım aracıdır. Bu araç bir nevi aynadır.
Kendi dünyamıza ve topluma bir ayna görevi görerek çalışır.
Sartre şöyle demiştir: “Tiyatro insanın hem kendisini hem de başkalarını görebileceği bir aynadır.”
Sartre, tiyatronun varoluşçu bir boyutu olduğunu ve insanların kendilerini ve çevrelerini anlamalarına yardımcı olduğunu savunur.
Bana göre de tiyatro, insanları kendi varoluşları üzerine düşünmeye sevk eder. Tiyatro birçok durum için kullanıldı. Propaganda aracı olarak, eğlence unsuru olarak, düşündürmek ya da sağaltım yaşatma amacı olarak vs.
Amaç ne olursa olsun hepsinin temelinde ortak bir çıkış noktası var: İletişim. Topluma yön vermeyi amaçlayan bir iletişim aracının kullanılması.
Yüzyıllardır süre gelen yegâne insani aracımızın insan üzerindeki değeri ve etkisi yadsınamaz. İnsanlara ayna olabilmek ve küçük de olsa, onların hayatına dokunabilmek benim için çok değerli. Bu duygu, insana yaşamak için bile bir neden vermekte.
Tiyatro sahnesi, hayatın provasız bir şekilde yaşandığı bir yer.
O sahnede, her gece farklı bir yolculuğa çıkıyorum. Bu yolculukta izleyicilerle birlikte olmak, onları bu deneyime ortak etmek, tiyatroyu benim için daha anlamlı kılmakta.
Genç kuşak oyuncu olarak, kaygılandığınız durumlar var mı?
Tabii ki var. Günümüzde, teknolojinin de ilerlemesiyle birlikte tiyatronun birincil kitle iletişim aracı olmaktan çıktığı yadsınamaz.
Bu, beni kaygılandıran unsurlardan sadece biri. İnsani duygu ve düşünceleri canlı bir şekilde seyirciye sunabilmek, oyuncu olarak en büyük tutkum. Bunun için en temel şey ise oyuncu /seyirci buluşması.
Ancak, gün geçtikçe, eğitimli tiyatro seyircisinin azalması beni kaygılandırmakta. Tiyatroyu, sadece eğlence unsuru olarak gören, televizyon izler gibi tiyatro salonlarını dolduran, “sözde seyirci” kitlesi oldukça çoğunlukta.
Birçok yetenekli oyuncunun arasında kendimi kanıtlamam ve fark yaratmam gerektiğini biliyorum.
Her performansta en iyisini yapmak ve izleyicilere gerçek ve samimi bir deneyim sunmak, beni hem motive eden hem de kaygılandıran unsurlar arasında
Kadınların öne çıktığı oyun metinlerinde rol alabilmek hayalimdi. Genelde bir erkeğin etrafında dönen, kadınların ise o erkeğin hayat çizgisinde ne denli hizmet ettiğini destekleyen oyunlarda yer aldım. Bu, aslında, tiyatrodaki kadının yerini değil de toplumdaki kadının yerini yansıtıyor. Bahsettiğim ayna görevi işlevini gerçekleştiriyor. Ama inanıyorum ki birçok şey gibi bu da değişecek.
Tiyatro, toplumsal yozlaşmayı engellemek için çaba sarfeder. Bu anlamda, sizin düşünceniz nedir?
Toplumsal sorunlar ve yozlaşma genellikle göz ardı edilen, görmezden gelinen ya da normalleşmiş konular etrafında şekillenmekte Tiyatro ise, bu konuları sahneye taşıyarak, izleyicinin yüzleşmesi gereken gerçekleri gözler önüne serer.
Bir nevi toplumun vicdanını harekete geçirir. Aristoteles’in “Tiyatro, insan ruhunun en derin duygularını dışa vurur” sözünü hatırlatmak isterim. Bu derin duygular, toplumun çürümeye yüz tutmuş yanlarını gözler önüne sermekte önemli bir rol oynar.
İnsanlar yaşamadıkları hayatları reddedip, kendilerine tabular koymakta. Bilmediği ya da tecrübe etmediği dünyalara karşı fazla ön yargılılar.
Örneğin, işe gitmek dışında evden çıkmayan birinin bir kafede oturup dostlarıyla vakit geçirme fikri çok boş gelebilir. Ya da koşmayı çok seven birinin, yürümekten bile keyif almayan birini anlaması beklenemez. Basitten zora, binlerce sempati yapılacak durumlar var. Bazen insanlar bu neden sadece benim başıma geliyor diye sorguladığı durumları, içinden çıkılamaz olayları, çözümsüz sandığı sorunları sahnede canlı bir şekilde izlediğinde birçok cevap ve çözümle çıkabiliyor.
Belki içsel bir sorununu çözmüş olarak, bazen de çözülmesi gereken bir sorunu olduğunu fark ederek. Her izlediğim tiyatro oyunu benim için bir eğitim ocağı gibi. İyi oyun ya da kötü oyun önemli değil.
Eserin mesajını almak, görsel anlamda hayal gücümü geliştirmek, bütünlüğün sihri büyüleyici geliyor.