Yedi İklimin Doymazları Galata köprüsünde yürürken, gözlerine devasa görünen vapurların ne kadar lezzetli olabileceğini kendi aralarında homurdanarak konuşmaya başladılar. Bir tanesi yassı ve ütü biçimli bir gemiyi göstererek, kuşbaşılı kaşarlı pide kadar lezzetli olabileceğini, diğeriyse bir Afyon sucuğu kadar baş döndürücü olabileceğini, söylüyordu.

İştahları kabardıkça, köprünün üzerinde deli gibi zıplamaya başlamışlardı. Ağızlarından yapışkan ve sarı renkli salyalar akıyordu. Bunu gören, Zor Nefes Alanlar korkuyla yanlarından kaçışıyordu. Zor Nefes Alanların çocukları bunun bir oyun olduğunu sanıp kahkahalar atıyordu. Yedi İklimin Doymazları kahkahaları fark edince kırmızı gözlerini çocuklara çevirdiler, kahkahaya tahammülleri yoktu. Ve çocuklar gülmelerini sessizliğin içinde dondurdular.

Şimdi aralarında gemilere yüzerek mi yoksa zıplayarak mı gitsek diye konuşuyorlardı Yedi İklimin Doymazları. Tramvay yolunun ortasında durup düşündüler. Kısa bir sürede, zıplayarak gitmenin daha heyecanlı olacağına karar verdiler.

Hepsi birden gerildiler, koştular, zıpladılar ve göktaşı gibi ütü biçimli vapurun üzerine düştüler. Vapur sarsılarak batıyordu. Yedi İklimin Doymazları her bir yanından ısırmaya başladılar. Zor Nefes Alanların çoğunlukta olduğu yolcular bağrış ve çağırışı devreye sokmuştu. Nerdeyse on dakika içinde, yolcularla birlikte yemişlerdi vapuru. Suyun yüzeyinde Korku yoğunluktaydı. Yedi İklimin Doymazları geğirerek uzaklaştılar.

Fazla Temizler olayı izlerken, rahatsız olup gözlerini kapatarak arkasını döndüler. Kayıtsızlık perdeliyordu onları. Zor Nefes Alanlar gördüklerine ağlarken gözlerinden; Korku, Umutsuzluk ve Öfke düştü. Sonra yollarına devam ettiler.

Olay yerine gelen Kalkanlılar, olay yerinde yüzer halde buldukları görgü tanıklarını yani; Korku, Umutsuzluk ve Öfkeyi yaka paça hapse attılar.

Hapse girmelerinin nedeni mahkeme tutanaklarında şöyle yazıyordu;

Sanıkların halkı kin ve nefrete sürükleyecek düşünceleri barındırdıkları tespit edilmiştir. Bu duyguların zamanla dönüşüme uğrayabilmesi ihtimali gözetilerek iki yıl yedi ay mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.