ACI KARASI
hikâye senin bildiğin değil
o evde pek ışımadı sabah
sofrada kara tencere
sabiler küflü
beden un ufak
lekeliydi gün ortası
akşam vahim bir utanç kazası
gece ziyafet haşarata
gözlerin giz kuyusunda
görülmüşler cesedi
yas evi dehşet kümesi
söz bir defterde pusmuş
kadere bağıran adam
göç kapısında gardiyan
kimse olamazdı kimsenin kimsesi
ürkek kız çocuğuna yorgan altı perisi
avucunda sımsıkı kaçış hayali
onca bilinmez denklemde
savaş patladı birden
yıkıldı ruh sarayı
yandı arzu fidanı
bu acı karası gözler
o eski yalnızlıktan kaldı