Arabesk Müziğin Güçlü Sesi Feryal Sepin
Söyleşi

Arabesk Müziğin Güçlü Sesi Feryal Sepin

Rukiye Yıldırım

Sesini herkes tanıyor, şarkıları milyonlara ulaşıyor. Arabesk müziğin güçlü sesiyle unutulmaz bir yolculuğa çıkıyoruz.

 

Rukiye Yıldırım: Ses yarışmasındaki deneyiminiz kariyerinizi nasıl şekillendirdi? O süreçte öğrendiğiniz en değerli ders neydi?

Feryal Sepin. 2015 ve 2018 yılında iki farklı yarışma deneyimim oldu. Birinde finalde en yüksek ödülü kazanmıştım diğerinde çeyrek final tecrübesi ile son yediye kalmıştım. Her ikisinin de yaşamıma kattığı en önemli şey, daha fazlasını yapmam gerektiğine beni inandıran insanlar için bir şeyler yapma dürtümün harekete geçmesiydi.

 

170 milyon izlenme alan teklinizle büyük bir başarı elde ettiniz. Bu kadar büyük bir kitleye ulaşmayı bekliyor muydunuz ve bu başarının üzerinizde yarattığı baskıdan bahseder misiniz?

Karalaya Karalaya, projenin içindekiler de dahil, en çok benim inandığım bir projeydi. Şarkıyı ilk bulduğumda bana uygun olmadığı bile düşünülmüştü, ama duyduğum an kalbim titremişti. Şimdi hala en çok dinlenenler arasında yer alıyor. Bu durum, bir baskı da yaratıyor çünkü o başarıyı geçmek ya da her yeni işin aynı ivmeyle başarılı olmasını istiyorsunuz. Ancak bu her zaman mümkün değil, çünkü ülkede neyin tutacağını, neyin sevileceğini kestirmek artık çok zor. Yine de Karalaya Karalaya’nın 100 milyonu geçeceğini en başından biliyordum.

 

Sizinle ilgili yapılan yorumlarda sesinizin Ebru Gündeş’e benzediği söyleniyor. Bu karşılaştırmalar sizi nasıl etkiliyor? Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Her katıldığım programda ve verdiğim her röportajda söylemekten gurur duyuyorum: Ebru Hanım, bu ülkenin yetiştirdiği ender mucizelerden biri. En hoşnut olduğum nokta ise, hiç kimsenin bana ‘taklit ediyorsun’ dememesi. Çünkü yorumlarımız farklı olsa da ses renklerimiz çok benziyor. Bu benzerlik insanları rahatsız etmiyor, çünkü ortada zorlama bir durum yok.

 

Müzik kariyerinizde aldığınız ‘altın plak ödülü’ sizin için ne ifade ediyor? Bu başarıya ulaştığınız anı nasıl hatırlıyorsunuz?

Mustafa Ceceli’nin stüdyosunda o altın plağı ilk kez elime aldığımda, ‘Bana da nasip olsun’ demiştim. Ve oldu, çok şükür! O an, hayallerin gerçekleştiğini görmek tarifsiz bir mutluluktu. Şimdi düşünüyorum da, bundan daha iyisi nasıl olur bilmiyorum, ama inşallah nice başarılar nasip olsun, her yeni adımda daha güzel şeyler yaşarım.

 

Şu sıralar slow bir şarkı çıkarmaya hazırlanıyorsunuz. Bu yeni proje size ne gibi farklı duygular yaşattı? Şarkının arkasındaki hikâye nedir?

Şarkı Türkiye’nin güldüren yüzü sevgili Sefa Doğanay’dan inanıp emanet etmesinin yanı sıra ilk slow teklim. Benden bekleneni karşıladığım ilk proje aslına bakarsanız çünkü sürekli slow okumam gerektiği noktasında bir beklenti vardı. Bir de bazı isimlerin şansına çok inanırım hayatımda bununla ilgili sayısız mucize var. Karalaya Karalaya Doğanay Karadeniz’in bestesi burada da bir Doğanay var ve bunun uğuruna çok inanıyorum.

 

Birçok sanatçı için başarı, güçlü bir sesin yanı sıra duygu aktarımıyla da gelir. Sizce müzikte duyguyu en iyi nasıl yansıtıyorsunuz?

Şarkı okurken iyi okumalıyım kaygınız yoksa duyguda kalıyorsunuz en basit hali ile benim için öyle

 

Gelecekte yapmak istediğiniz müzikal projeler neler? Farklı türlerde veya konseptlerde denemeler yapmayı düşünüyor musunuz?

Aslında etnik bir şarkıyı hatta başka ülkenin anonim olmuş bir bestesini o dilde okumak gibi bir hayalim var. Hatta o ülkede hangi isim ile Özdeş olmuşsa o isimle bile olabilir

 

Müzik endüstrisindeki değişimleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Dijital platformların bu süreçteki etkisi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Dinleyicinin algısı ve beğeni anlayışı çok değişti. Kabul gören şeyler, sosyal medyanın etkisi ve hızlı tüketim alışkanlıklarıyla şekilleniyor. Ancak fenomen olmak, sahne performansı yapabilmek anlamına gelmiyor. Aktif olarak sahne alan çok az kişiyiz ve bu noktada ayrışıyoruz. Bu yüzden sosyal medyada fenomen olup evde oturmakla sahnede aktif olmak arasında dengeyi kurmak çok önemli. Eğer fenomen olup sadece evde oturuyorsan bir sorun var, ama sürekli sahne alıp da kimse tarafından tanınmıyorsan o da başka bir sorun :))

 

Müziğin dışında, sizi besleyen başka ilham kaynaklarınız var mı? Günlük hayatınızda müzik dışında nelerle ilgileniyorsunuz?

Ben bir anneyim, aile bağlarına, dostluklara çok önem veriyorum. Sahne dışında dört kedim, kızım, ailem ve dostlarımla geçirdiğim vakitler paha biçilemez.