FERNANDO’NUN AYAK SUYUNA*
Geciktirmektense güzel kâğıda
yazıyı
hemen yazmak
çirkin yazıyı
kötü yazıya karşı
çalakalem!
Kalemi çalınca kâğıdın
böğrüne
ses getirmeli
bellenmiş belleğin deriin
boşluğundan.
5 Aralık 2008 (Cervejaria- Trindade)
KABA KÂĞIT ŞİİR
Masa kâğıt örtülerine yazılan
toplansa
atıldıkları yerden
yarı yağlı, yarı okunaklı
okuna-bilen kelimelerden
yeni kelimelerle
yeni yazılar
yazının geri dönüşü-mü
olur?
4 Aralık 2008 (Lizbon – Santo Antonio)
Kâğıdın hep köşesinedir yazılır
Ortası kirlenmeden, yağlansın için.
Pütürlüyse kâğıdın dokusu
Yağ gibi kaymaz kalem.
Lâkin bir gün
Tertemiz olur masa, kâğıt kalır.
Bir köşesinden tutar yazı
ötekine atlar
bir ötekine
yazı yılışık bir leke gibi her köşesine yayılır.
6 Aralık 2008
Yazının hep bir yönü olur
yazan bilmez
kendi bilir.
Yazının dümeninden çakan çıkmaz.
yazan olsa olsa suyunda tutturup
bir o yana bir de buna
fazla yalpalamadan
seyr’eder.
7 Aralık 2008
Okumak yazıya fesat karıştırır.
İşte zihni açar
Düşünce ıvır zıvır, kıpır mıpır
Lâkin yazıyı kirletir.
Oysa yazı olsun için
Bir kirli kâğıt yeter.
Okuru dahi olmasa ne der!
8 Aralık 2008
Lafın ucu kaçar bazen
kopar gider
koşsan yetişemezsin
uzansan elin yetmez.
Değil ki yazı…
8 Aralık 2008 – gecesi
…
* ( Fernando’nun Ayak Suyuna adlı uzun şiirden parçalar. Lizbon-2008)