NAZLI
Şiir

NAZLI

 

nazlı – deniz – unuttuğumuz aşkı

biliyorum, okuyorsun dalga dalga

gözlerinde kavuşmasız bir nehir

kürek çektikçe ölüm, saatsiz bir yelken yüreğin

batan o uzaklık, bir kestane dikeni

hiç durulmamış mutluluk, bir mercan

gel gitlere yanık günde

güzün bir ıssız, bir ıslak kumsalıyız.

 

nazlı – dağ – hatırladığımız ayrılığı

bilmiyorsun, yazıyorum kara kara

gözlerimde çırpınan bir bulut

kırıldıkça kara zeytin, gövdesiz bir ağaç yüreğim

ufka bindiren o çam, gür bir akşam yeli

hiç buluşmamış gün ve ay gibi

düşen kara dargın lavantada

kışın ıslıklı bir göğüyüz.

 

 

UYANIŞ

 

ilk uyanış – tabaktaki üzümler uyumazlar.

boynumda dudakların sanki, gözleri açık

yerde iki yastık, diz dize

bir gelgit gibi dilleri

tavana yükselen ruh, dimdik

uzaklardan çağrısı, denizin kıyıya çarptığı

belki ölen taşları, hep dipdiri.

 

ikinci uyanış – şişedeki üzümler aymazlar.

göğsümde kokun sanki, gözleri kapalı

ikişer parça çamaşır, dip dibe

mayhoş bir fırtına gibi

göklerden inen ruh, sütliman

yakınlardan yankısı, kumun denizi sardığı

belki ölmek istediği an, şimdi.