“Öykü Günleri” İstanbul’a Çok Yakıştı
Güncel

“Öykü Günleri” İstanbul’a Çok Yakıştı

Ceyil Özmen

Uluslararası Öykü Günleri Derneği tarafından Karnavaldergi paydaşlığında gerçekleştirilen I. İstanbul Öykü Günleri, 14-16 Şubat tarihleri arasında Metrohan ve Pera Palace Oteli’nde yapıldı. Üç gün boyunca ülkemizdeki öykücülük geleneği ve günümüz öykücülüğünün yanı sıra edebiyat ve dil olgularının da masaya yatırıldığı İstanbul Öykü Günleri’nde Türk edebiyatının çok sayıda önemli kalemi ile edebiyat severler bir araya geldi.

 

Tünel Metrohan’da yapılan açılışın sunuculuğunu tiyatro sanatçısı Gül Gülsün Yıldız üstlendi.

 

Günün açılış konuşmasını yapan Uluslararası Öykü Günleri Derneği Başkanı Süreyya Köle, “Biz bir grup edebiyat delisi, edebiyat aşığı kadınız. Ve kocaman kocaman hayallerimiz var. Bugün bu hayallerden ilkini gerçekleştirdik” dedi. Satın aldığı ilk kitabın Gülten Dayıoğlu’nun Fadiş’i olduğunu söyleyen Köle, “45-50 yıl sonra bugün, o kitabın yazarına sarılacağım,” diye konuşmasını sürdürdü. Köle, çok yeni kurulmuş derneklerinin yakın gelecek hedefleri arasında Avrupa Öykü Günleri’nin bulunduğunu belirtti.

 

İlk gün Nilüfer Açıkalın’dan öykü dinletisi ile başladı

 

İBB’ye bağlı Metrohan’da kalabalık bir dinleyici topluluğu ile gerçekleştirilen açılış gününde, ilk olarak oyuncu Nilüfer Açıkalın sahne aldı. Sanatçı, Dimdik Ayakta Her An Tetikte adlı kendi öykü kitabından bir bölüm okudu.

 

Açıkalın’ı sanatçı Ceyhun Yılmaz’ın İstanbul’un Orhan Veli’si Orhan Veli’nin İstanbul’u adlı sunumu izledi. Yılmaz, Orhan Veli şiirleriyle bezediği sunumunda, “Orhan Veli hiçbir zaman Orhan Veli olduğunu bilmedi,” dedi. Okuduğu şiirler arasında en çok alkış alanlardan biri de, Garip şairinin ölümünde üzerinden çıkan diş fırçasının sarılı olduğu kağıda yazdığı natamam şiirinden bir bölüm oldu.

 

2024 yılı içinde ve 2025 başında kaybettiğimiz edebiyat ve öykünün dört büyük ustasının – Firuzan, Ferit Edgü, Selim İleri ve İrfan Yalçın – Mehmet Fatih Köroğlu sunumuyla anlatıldığı Ve O Güzel İnsanlar ile İstanbul Öykü Günleri’nin açılış gününün ilk bölümü sona erdi.

 

İkinci oturum öncesinde İlhan Durusel’in bildirisi okundu

Yazar İlhan Durusel’in kaleme aldığı 2025 Dünya Öykü Günü Bildirisi’nin okunmasıyla başlayan açılış gününün ikinci oturumunda, yazarlar Feyza Hepçilingirler, Gülten Dayıoğlu ve Rüstem Kurtoğlu’nun katıldığı Dil Mi? O da Ne Ki? başlıklı bir söyleşi gerçekleştirildi.

 

Adından da anlaşıldığı üzere Türkçe’nin günümüzde sosyal medya, plazalar, çağrı merkezleri, tabelalar, akademi gibi ortamlarda farklı dillerle etkileşim sonucu aldığı hal üzerine yapılan bu keyifli söyleşiyi, Özcan Özen yönlendirdi.

 

“Bizi birleştiren Türkçe” diyen yazar Feyza Hepçilingirler, Osmanlı’da resmi dil olmayıp sadece evlerde konuşulan dillerden biri olan Türkçe’nin 600 yıldan sağlam çıktığını söyledi. Türkçe’de 35 tane kip olduğunu ifade eden Hepçilingirler, “Yetersiz bulanlar acaba hepsini biliyor mu?” diye sordu.

 

De Ki Mi adlı kitabın yazarı emekli edebiyat öğretmeni Rüstem Kurtoğlu, eğitimcilik hayatı boyunca öğrencilere edebiyatı sevdirmek için denemediği yol kalmadığını, ders kitaplarında edebi metinlere hiç gerekmeyen müdahaleler yapılmış olduğunu gözlemlediğini ifade etti.

 

Usta yazar Gülten Dayıoğlu da Yörük kökenli olduğunu, çocukluğunda mütegallibe denilen zorba takımının Türkçe konuşanlara yönelik olarak, “Al turpu vur Türk’e, yazık turpa” dediğinin aktarıldığını anlattı. Orta okulda sınıflarına müfettiş olarak gelen Reşat Nuri Güntekin’in, “Bu çocuğa kütüphanenin anahtarını verin,” dediğini söyleyen Dayıoğlu, “Beni yazarlık yoluna öğretmenlerim yönlendirdi,” dedi.

 

İstanbul Öykü günleri 15 ve 16 Şubat’ta yine çok yoğun geçen Pera Palace Oteli’ndeki oturumlarla devam etti.