Düş Bozumu
Nuray Elçin
Gökyüzü her zaman mavi değildir! Altında yaşayanların bakışlarındaki renktedir. Bana göre
mavi, sana göre kızıl, Kajin’e göre kapkara!
Kajin zeytin ağaçlarının kıyısında bisiklet sürüyor. Bir eliyle bisikleti tutuyor diğer eliyle de
uçurtmasını uçuruyor. Kajin hızlandıkça uçurtma havalanıyor, gökyüzünde rengârenk
parlıyor. Birden bire yanında arkadaşı Kawa beliriyor. O da bisikletine atlamış, eline
uçurtmasını almış, Kajin’in gözlerine bakarak yanından geçiyor.
Gözlerini açar açmaz iki kat kartonun üzerine serili yatağından kalkıp çadırın bez kapısından
dışarı çıktı. Yüzünü yağmura, güneşe, insanlara çevirdi; başını öne eğdi. Bir simit aldı,
yarısını kuşlara dağıttı. Yaprakları dökülmüş yaşlı bir ağacın altına oturdu. Kawa ile
geçirdikleri son günü düşündü.
“Denizi göreceksiniz” demişti babası, Kawa en çok buna sevinmişti. Sınırı geçince
rahatladılar. Geriye Kawa’nın aklını başından alan, Kajin’i ise delicesine korkutan o uçsuz
bucaksız maviliği geçmek kalmıştı. İki ayrı bot, gece yarısı aldı onları. İlk kez o zaman
ayrıldılar. Kajin korkuyordu, Kawa mutluydu. Kajin üşüyordu, Kawa sıcacıktı. Kawa karanlık
sularda kaybolurken Kajin bağırdı, Kawa sustu. Kajin yaşlı ağacın altında sessizce ağladı,
Kawa uçurtmasıyla yeşil ovalarda bisikletini sürdü.