‘Vasat’ın Yüzleri
Kartoela Karmijin'in Karmaşık Kağıtları

‘Vasat’ın Yüzleri

Aydın Afacan

İki ‘ön not’: 1. ‘Vasat’, sözcük anlamı olarak ‘ortalama’yı, ama bir şekilde ‘vurgulu’ ise daha ‘aşağı’sını işaret eder. 2. Burada, -arada bir- ‘vasat’ın çeşitli ‘görünümleri’ne dair bir mini sözlük yer alacaktır. Herkesin yorumu ve de Umberto Eco’nun deyişiyle ‘aşırı-yorum’u kendine aittir…

 

Haris:
Aşırı derecede hırslı vasatlardandır. Yetenekli türü de vardır kuşkusuz. Yeteneksizi genellikle ‘kifayetsiz muhteris’ olarak adlandırılır. Kifayetsizi, her türlü ‘ayak oyun’unu sever. Bunun için bildiğimiz akıl ve zekâ gerekmiyor, kurnazlık yeter. (Antik Yunan’da metis ve ‘kurnazlık’ ayrı şeylerdir.) Bu tip, edebi ve akademik mahfillerde bol miktarda bulunur. Ahkâm kesip etrafa üfürmekte üstüne yoktur! Bir zamanlar şiddetle reddettiği bir durum kendisi için pekâlâ bir ‘ikbal kapısı’ olabilir! Söz konusu tipin aslında kendi kanıyla beslendiğine dair bir ‘Deve ile Harese’ meseli var ki burada yerimiz yok!

Hâsid:

(Dikkat: Yahudilerde dinsel açıdan belli bir kesimi işaret eden ‘Hasid’ sözcüğü ile karıştırılmaması gerekir.)

 

Hâsid’, haset eden, aşırı kıskanç tipleri ifade etmekte kullanılır. Yine akademik, matbuat ve edebiyat ve sanat ve fikriyat ve dahi cümle ‘insanat’ içinde çeşit çeşit bulunur. Makam, mevki, şöhret, mal-mülk ile edinilmiş çukurlarda yaşayan tipleri en tehlikeli olanlarıdır. Zira her türlü kötülük için yeterli güçleri vardır. Bulunduğu ‘çukuru’ yeterince hak etmediği gerçeği ‘haris’ gibi ‘hâsid’de de kılık değiştirerek başka kötülükler için ayrı bir motivasyon kaynağı olur! Bundan dolayı -Klein’ın kulakları çınlasın- kontrolü dışındaki bir iyiliğe de tahammülü yoktur! Bu tipin tahlilleri enteresan malzeme barındırır, fanteziler, anksiyeteler, arzularla karmakarışıktır.   Ve bu tiple ilgili mesel, mit ve hikâye o kadar çok ki ama yerimiz yok. Yine de Seyyid Nesimi’den bir beyit aktarılabilir. Şairin canını yakanlardan biri de bu tiplerden olmalı ki şöyle yazmış büyük Nesimi: “Vaslün şikârum olmış iken baht-i sa’d ile / Kaçurdı hâsidin gözi benden şikârumı” (Uğurlu bir baht ile sana kavuşma şansı bulmuş iken / Hâsidin gözü kaçırdı benden bu şansımı). Tabii buradaki ‘göz’, hem ‘nazar’ hem de hâsidin hile ve oyunları anlamında okunabilir.

 

Başka ‘kâğıtlar’da buluşmak üzere…