Bir film karesinden ‘replikle’ başlamak istiyorum:
Şurada yatanları görüyor musun? Eliyle karanlığı işaret ederek, eğer canlanacaklarını bilseler ve ‘bir an’ kadar kısacık zamanları olsa ne yaparlardı biliyor musun?
Çok düşünme! Ben söyleyeyim:
Senin, ‘şimdi’ yapsam mı-yapmasam mı dediğin şey için, mezarlarından kalkar, “sevişip” giderlerdi.
